3 Ocak 2010 Pazar

Ben bir Ergenekoncuyum

 

“ERGENEKON” diye masalsı bir şey yarattılar, azıcık inançsızlık gösteren herkesi “Ergenekoncu” diye yaftalıyorlar...
Aynen böyle yazmıştım geçen gün...

Daha bu cümlenin mürekkebi kurumadan...

Sırf bu cümleyi yazdım diye...

Bana da “Ergenekoncu” demesinler mi?

Sindirir mi beni bu türden yaftalamalar? Tabii ki hayır!

* * *

İşte haykırıyorum:

Eğer Ergenekon, yakın tarihin bütün pisliklerini dolduracağınız bir sandık ise...

Ben bir Ergenekoncuyum...

Eğer Ergenekon, elinizde sağa sola kara çalma aracı haline geldiyse...

Ben bir Ergenekoncuyum...

Eğer Ergenekon, Yalçın Küçük gibi bir adamın liderliğindeki örgütlenme ise...

Ben bir Ergenekoncuyum...

Eğer Ergenekon, muhalif sindirmek için bin yıl sürecek bir sürece dönüştü ise...

Ben bir Ergenekoncuyum...

Eğer Ergenekon, polisi güçlendirip askeri zayıflatmak amacıyla kullandığınız bir araç ise...

Ben bir Ergenekoncuyum...

Eğer Ergenekon, binlerce sayfalık, özensiz, çelişkilerle dolu, özel hayat dedikodularıyla dolu iddianame ise...

Ben bir Ergenekoncuyum...

Eğer Ergenekon, beni bile susturmanın, sindirmenin, korkutmanın aracı haline geldi ise...

Ben bir Ergenekoncuyum...

* * *

Yazının tamamı : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13367339.asp?yazarid=131&gid=61

2 Ocak 2010 Cumartesi

Elektrik faturası gelmeyen işyerleri artıyor

Firmaların artan elektrik tüketim maliyetlerini en aza indirebilmek için, iş yerlerinin çatılarına kurulan paneller aracılığıyla güneş enerjisinden elektrik üreten sisteme yöneldikleri bildirildi.

Elektrik fiyatlarına gelen zamlarla tüketim maliyetleri artan firmalar, çeşitli arayışlar içerisine girdi.

Bazı firmalar çalışan makine sayısını azaltarak tasarruf etmeye çalışırken, bazıları da soruna köklü çözüm bulmak için araştırma yapmaya başladı.

Arayışlar kapsamında Almanya ve İspanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde yaygın olarak kullanılan güneş enerjisinden elektrik üretimi sistemiyle tanışan firmalar, iş yerlerinin çatılarına kurdurdukları paneller aracılığıyla kendi elektriklerini kendileri üretmeye başladı.

SR Enerji Genel Müdürü Serdar Tabakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye`deki geçmişi yaklaşık 5-6 yıl olan ev ve iş yerlerinde güneş enerjisinden elektrik üretiminin son yıllarda oldukça yaygınlaştığını söyledi.

Binaların çatılarına kurulan paneller aracılığıyla güneş enerjisinden elektrik üreten sistemin bir defa kurulduğu zaman en az 25 yıl boyunca elektrik üretimi yapabildiğini anlatan Tabakoğlu, şöyle devam etti:

``Sistemin kurulmasında ilk olarak ev veya iş yerinin elektrik tüketim ihtiyacı belirleniyor. Daha sonra ihtiyaca göre seçilen farklı üretim kapasitesindeki paneller çatıya yerleştiriliyor. Bu panellere güneş ışığı düştüğü zaman elektrik üretiyor. Bu da işleme ünitelerinden geçerek binaya dağıtılıyor. Yeterli sayıda panel kurulduğu zaman bir binanın şebeke elektriğine ihtiyaç duymadan tüm elektrik ihtiyacı karşılanabiliyor.``

Tabakoğlu, ihtiyaç fazlası üretim yapılması halinde sistemin bunu depoladığını belirterek, güneşin yetersiz olduğu dönemlerde de bu gücün kullanıldığını kaydetti.

-ÇEVRECİ ENERJİ-

Tabakoğlu, sistemin elektrik üretebilmesi için sadece güneşe ihtiyaç duyduğunu belirterek, çevresel atık üretmediği için doğaya da zarar vermediğini kaydetti.

İlginin her geçen gün arttığı sistemin daha da yaygınlaşmasının beklendiğini anlatan Tabakoğlu, ``Sistem sayesinde hem elektrik parasından kurtulunuyor, hem de temiz bir enerji kullanarak doğa korunuyor`` dedi.

Tabakoğlu, sistemin aylık 100 ile 300 lira arasında elektrik faturası ödeyen bir eve yaklaşık 7-8 bin Avro`ya, büyük iş merkezlerine ve plazalara ise ortalama 65 bin Avro`ya kurulduğunu belirterek, yaklaşık 5-7 yıl içinde masrafı karşıladığını kaydetti.

Önümüzdeki bir kaç ay içerisinde Yenilenebilir Enerji Kanunu`nda değişiklik yapılmasını beklediklerini ifade eden Tabakoğlu, ``Bu kanun değişikliği ile devlet güneş enerjisinden üretilen elektriği satın alacak. Bu sayede evine bu sistemi kuran bir kişi bile binasında fazla üretilen elektriği satabilecek`` diye konuştu.

Kaynak : http://www.tumgazeteler.com/?a=5846478

4 Aralık 2009 Cuma

Nepal hükümeti Everest'te toplandı

Nepal hükümeti, küresel ısınmanın Himalayalar'daki etkisine dikkati çekmek için Everest dağında bakanlar kurulu toplantısı yaptı.

    

Oksijen maskelerini takan ve kalın kabanlar giyen başbakan ve 20 bakan, helikopterle 5 bin 242 metre yükseklikteki ana kamp yakınına uçtu. Bakanlar, Kalapathar denilen düzlükte, dondurucu soğuk altında toplantı yaptı. 
Ana kamp, dağcıların zirve çıkışına başladıkları nokta. Dünyanın en yüksek 14 zirvesinin 8'inin bulunduğu Nepal, küresel sera gazları emisyonunun sadece yüzde 0.025'den sorumlu olmasına rağmen iklim değişimine karşı çok hassas.
Uzmanlar, küresel ısınma yüzünden, gelecek 50 yıl içinde, Asya'daki 10 büyük nehrin su kaynağı olan Himalayalar'daki buzulların yok olabileceğini söylüyor.
Orman Bakanı Deepak Bohara, bu hafta başında yaptığı açıklamada, "İşlemediğimiz suçun cezasını çekiyoruz. Kalkınmış ülkeler, küresel ısınmanın Himalayalar'daki etkisinin incelenmesine yardım etmeli" demişti.

Kaynak : Hürriyet Gazetesi

DÜNYANIN TEPESİNDE BAKANLAR KURULU TOPLANTISI

Ak saçlı Obama özür diliyor!

 

Çevrecilerin 2020 fantazisi!

“İklim Zirvesi'ne günler kala dünya liderleri Kopenhag'da "iklim değişikliğini durduramadıkları için" özür dilediler!

Bu bir reklam kampanyası...

Kampanyayı Greenpeace hazırladı...

Kopenhag havaalanının dört bir yanına asılan reklam panolarında dünya liderlerinin 2020'deki olası resimleri tek tek gösteriliyor ve onların ağzından şunlar söyleniyor...

"İklim değişikliğinin neden olduğu felaketleri durduramadığım için özür dilerim...."

Greenpeace bu kampanyayla ilgili olarak "umarız bu gelecekte gerçek olmaz" dileğini iletiyor...”

Kaynak : Vatan Gazetesi

İklim için van minüt

“Fosil yakıt kullanımı kaynaklı iklim felaketi etkisini her geçen gün daha da arttırıyorken, önümüzde sorunun çözümü için belki de son bir fırsat bulunuyor. Aralık ayında Kopenhag'da yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'ne bütün dünya liderleri bizzat katılarak gerçek bir iklim anlaşması için işbirliği içerisinde çalışmak zorunda. Türkiye de toplantıya en üst düzeyde katılarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli.”

Sizde iklim için one minüt diyarsanız :

http://www.greenpeace.org/turkey/kopenhag/take-action

2 Aralık 2009 Çarşamba

Google sekse dur dedi


Çocuklarının, internette güvenle gezmesini isteyen anne babalar; Google size kulak verdi.
Google, güvenli arama özellikleri arttırıyor. Özellikle ebeveynlerin işini kolaylaştırmayı hedefleyen yeni bir özellik ile Google güvenli arama özellikleri kilitlenebiliyor ve değiştirmek için şifre koruması ile etkinleştirmek gerekiyor.
Güvenli arama kilidi etkin hale getirildiğinde Google sayfasının sağ bölümünde, artık Google ile özdeşleşen renklerde toplar görünecek. Bu toplar göründüğü sürece Google üzerinde gerçekleşen aramaların sonuçlarında müstehcen resimler veya içerikler belirmeyecek.
Bu özellik Google tarafından duyuruldu ama henüz aktif hale getirilmedi. Kısa süre içerisinde kullanıma açılması beklenen bu özelliği Google ayarlarından etkinleştirerek kullanmak mümkün olacak.
Kaynak : hurriyet.com.tr

1 Aralık 2009 Salı